İş Sağlığı ve Güvenliğinin Hayatımızdaki Önemi

Dünyamız her daim bilim, teknoloji ile birlikte yapı olarak da gelişmektedir. Bu gelişmekte olan küremiz maalesef gelişimin çok fazla eksik ve sağlıksız ilerlemesi sonucu insan ölümleri ve sakatlıkları ile dünyamızı adeta ateşten bir topa çevirmiştir. Yaşanılan kazaların çoğu maalesef defalarca tekrar tekrar yaşanmış ve hala yaşanmaktadır.İnsanoğlu yaşaması ve hayatta kalabilmesi için çalışması gerekmektedir. Bu nedenle İş insanoğlunun hayatının mecburiyeti olduğu gibi hayatının çoğunu kaplamaktadır.

 

Peki çalışırken başımıza gelecek kazalara karşı ne kadar güvendeyiz? Elbette güvenliğimiz alınan önlemler ve aldığımız önlemlerle paraleldir.

Peki; Dünyada ve ülkemizde yaşanan iş kazalarına karşı alınan önlemler nelerdir? Yeterli midir ?

İş kazalarının çoğu alınmayan önlemlerden kaynaklanmaktadır. Bu kazaların dünyada ve ülkemizde birçok örnekleri mevcuttur. Alınmayan önlemlerden doğan ölüm ve yararlanmanın yanı sıra yanlış iş  analizi, yanlış iş projesi, eksik iş eğitimi , kişisel ekipmanların eksik ve yanlış kullanımından da ölen insan sayıları mevcuttur. Bu kazaları tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmayabilir ancak minimalise etmek için aşağıdaki 5 maddeyi doğru olarak uygulamak gerekmektedir.

1.     DOĞRU İŞ ANALİZİ

Bir işin doğru ve sağlıklı olabilmesi için, sistemli faaliyetlerin olması, daha önce ki faaliyetlerden yararlanılması ve bunların en doğru hali ile gerçekleştirebilmesi için gerekli bilgilerin toplanmasına ve yapılacak işin hangi koşullarda yapıldığının araştırılmasına aynı zamanda kullanılan bilgilerin tümünden yararlanmaya  ve  kullanılan tekniğe analiz denir.
Bu bilimsel tanımı bir tarafa bırakırsak kısacası Doğru İş Analizi;  Yapılacak iş ve yer hakkında bütün bilgilerin tam ve eksiksiz toplanmasıdır. Yani  veri toplama fonksiyonudur.

2.     DOĞRU İŞ PROJESİ

Bu aşama tamamen iş analizine odaklı bir durumdur. Yapılacak iş hakkında toplanan doğru verilerden yararlanarak yapılacak işlerin tümünün sistemli ve matematiksel verilerle eksiksiz bir biçimde kağıt üzerinde  sunulmasıdır.

3.     İŞ MAKİNELERİ, İŞ YERİ DEMİRBAŞLARI EĞİTİMİ VE DOĞRU KULLANIMI

Her geçen gün iş makinelerinin kullanımı artmaya başlamıştır. Buna paralel olarak da, iş makinelerinin kullanımı esnasında çok sayıda kazalar meydana gelmektedir.  İş makinelerinin hem iş yeri şartlarına (iş şartlarına) uygun olması ve hem de, trafiğe çıkacağı zaman trafik şartlarına uygun olması veya uygun hale getirilmesi gerekmektedir.

İş Makinesini kullanan operatöründe hem çalışma şeklini bilen, makineyi profesyonel şekilde kullanabilen biri olması,hem de bu makineyi trafikte  ustaca kullanabilecek bir sürücü olması gerekiyor.

Emniyetli çalışmak, aracı emniyetli sürmek,trafik kazalarına ve iş kazalarına sebep olmamak büyük oranda insan faktörü(Operatör) ile ilgilidir. Makineyi emniyetli sürecek ve kullanacak, makinede alınması veya aldırılması gereken önlemlerin tümü operatörün dikkatine ve eğitimine bağlıdır. Dünyada ve ülkemizde operatör kazları çok kötü sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bu konu ile ilgili yasalar, prosedürler olsa da gerekli tedbirler alınsa da gerek umursamazlıklar olsun gerekse yetersiz önlemler olsun bu durumun zayıf olduğunu göstermektedir.

Günlük yaşantımızda, işte, yolda, avm de,ev de, gittiğimiz her yerde gelişen dünyamızın teknolojinin getirmiş olduğu birçok farklı şeyler hayatımızın vazgeçilmezi durumuna gelmiştir.

Örneğin; İnşaatta merdiveni iskele yerine kullanmak, Halatı beline doğrudan bağlamak yada ofislerde el kurutma makinalarında ayak kurutmaya çalışmak , tekerlekli sandalye çıkıp yüksek yerlere uzanmak,  dosya dolaplarının devrilmesi gibi birçok iş kazalarını yaşamışlığımız, duymuşluğumuz yada Tv veya Video oynatıcı İnternet sitelerinden görmüşlüğümüz vardır.

Bu gibi kazalar maalesef gülünç olduğu kadar kötü sonuçlarda doğurmaktadır.

İşverenin ve işveren vekili durumundaki, işveren adına emir komuta eden kişilerin ağır yükümlülükleridir.Bu sorumluluğa sahip kişilerin çalışanlarına bu konularda eğitim vermeleri,gerekli tedbirleri almaları bu konuda ciddi gözlemler ve denetlemeler yapıp hassas olmaları gerekmektedir.

4.     KİŞİSEL KORUYUCU DONANIMLARIN DOĞRU KULLANIMI

Kişisel Koruyucu Donanımların (KKD) etkin kullanımı için gerçek ihtiyaçların belirlenmesi, bu ihtiyaca uygun kişisel koruyucuların doğru seçimi, kullanıcıların onayının alınması, etkin kullanım için eğitim verilmesi ve denetim gibi bir dizi işlemi gerektiren önemli bir konudur. İş yerlerinde kişisel koruyucu donanımların seçimine ve satın alınmasına karar verilirken etkili olan en önemli unsur, standartlara uygun olup olmadığının bilinmesidir. Standartlarla ilgili çalışmalar, "EUROPEAN NORM– EN" adı altında ürünlerin taşıdıkları özelliklere göre nasıl üretilmeleri ve nasıl test edilmelerini açıklayan belgeler olarak yayımlanmaktadır. Bu kişisel koruyucu donanımlar (KKD) yetkili ve akredite edilmiş laboratuvarlara sahip kuruluşlar aracılığı ile kusursuz bir şekilde test edilmekte ve standartlara uygunluğu belgelen dirilmektedir. Kişisel koruyucu  donanımlar (KKD) üç gurup içinde incelenmektedir.

Kategori 0: Kişisel koruyucu donanımlar Yönetmeliği kapsamına girmeyen Kişisel koruyucu donanımlardır.

Kategori 1 (Minör Riskler): Kullanan kişinin kendisinin değerlendirebileceği kabul edilen, yavaş yavaş ortaya çıkan ve zamanında fark edilecek düşük düzeydeki risklere karşı koruma sağlayan basit Kişisel Koruyucu Donanımlardır.

Kategori 2 (Orta Riskler): Minör ve Kategori 3 koruyucu donanımlar (KKD) dışında kalan tüm kişisel koruyucu donanımlar Kategori 2 olarak sınıflandırılmıştır;özellikle de yaralanmalarda onaylanmış kurumların bunları sertifikalandırma sına ihtiyaç duyulur.

Kategori 3: Aniden ortaya çıkan tehlikeler karşısında kullanan kişinin zamanında fark edemeyeceğini düşünerek, tasarımcılar tarafından üretilen, hayati tehlike oluşturacak, sağlığa ciddi şekilde, geriye dönüşü olmayan derecede zarar verecek risklere karşı koruma sağlayan karmaşık yapıdaki kişisel koruyucu donanımlar (KKD)dır.

5.     DOĞRU İŞ İŞLEYİŞİ VE TAKİBİ

İşveren, işveren vekillerinin ve işçilerin yürütmüş olduğu işleri incelemeleri ve takibini devamlı olarak yapmaları gerekmektedir.İnsan hayatının bir parçası olan iş oldukça fazla ve farklı şekillerdedir. Ofis yada saha alanları adı altında 2 farklı başlık altında da toplayabiliriz.

Kazaların ve risk faktörlerinin önüne geçebilmek için bulunduğumuz iş hayatında dikkatli, tedbirli ve hazırlıklı olmalıyız. İş hayatında kimimiz yalnız kimimiz gruplar halindeyiz yada yapmış olduğumuz işi birbirimize devrederek sürdürmekteyiz. Yaptığımız işleri sağlıklı ve güvenli yapmamız ve bu işi doğru şekilde sürdürmemiz iş ortamlarında işi paylaşmış olduğunuz kişiler ile iletişimli olmanız risklerin ve kazaların önüne geçmenizi sağlayacaktır.

Sağlıklı ve Güvenli bu süreç sizlerin başarılı sonuçlar doğurmanızı sağlayacaktır.

DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE OLAN İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI

Dünya da ve Ülkemiz de İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları oldukça fazladır. Sosyal Koruma Yetersizliği,sanayileşmenin ve yapılanmanın getirdiği tehlikeler, gelişmiş ve bu konuda uzun süreler ciddi tedbirler almış ülkelerden gelişmekte olan ülkelere yansımaya başlamıştır.Gelişmekte olan ülkelerde iş kazaları ve meslek hastalıkları sayısı artarken,gelişmiş ülkelerdeki çalışanlar, hizmet sektörü ve birçok sektörde olumsuz çalışma koşulları nedeniyle, yeni risklerle karşılaşmaya başlamıştır. Gelişmekte olan ülkelerde kırsal kesimden gelişmiş şehirlere merkezi yerlerine hızlı göç,eğitim seviyesi düşük ve acemi  işçilerin, işlere yetersiz  olmaları bilgi eksikliği ve uyarlanmaması,uluslararası firmaların ağ işletmelerinde olumsuz koşullarda çalışma, yaygın enformel sektör ve yetersiz iş denetimi ve takibi, iş kazaları ve meslek hastalıkları sayının oldukça artmasına neden olmaktadır. İş kazası ve meslek hastalığı ile ilgili sosyal koruma iki durumda sağlanmaktadır. Birincisi risk meydana gelmeden önce riskin önlenmesini içeren iş sağlığı ve güvenliği sisteminin kurulması ve uygulanması İkincisi risk meydana geldikten sonra iş kazası ve meslek hastalığı sonucu çalışanın ve bağımlılarının gelir azalışı ve gider artışını tazmin eden sosyal güvenlik programlarıdır. Gelişmekte olan ülkelerde hem kaza veya hastalık öncesi hem de sonrasında sosyal koruma yetersizliği gelişmiş olan ülkelere göre oldukça yüksektir. Türkiye de ise maalesef mevcut iş sağlığı ve güvenliği düzenlemeleri ile iş kazası ve meslek hastalıkları sigortası çalışanların önemli bir kısmını dışlamaktadır. Yeni iş sağlığı ve güvenliği yasası iş sağlığı ve güvenliği koruma ağını genişletmektedir. İşçi çalıştırmaksızın kendi adına çalışanlar, ev hizmetlerinde çalışanlar yasanın kapsamı dışında bırakılmışlardır. İş kazası ve meslek hastalıkları sigortasının ise, düşük gelirli esnafı ve sanatkarı,çiftçileri ve tarımda sektöründe yevmiyeli çalışanları dışlaması; bağımsız çalışanların ise, sosyal sigorta edimlerinden yararlanabilmek için prim borcunun bulunmaması şartı, sosyal koruma yetersizliğini daha da arttırmaktadır.Türkiye de iş denetiminde niteliksel yetersizlik, kayıt dışı istihdam ve iş kazaları ve meslek hastalıkları ile ilgili istatistiklerde eksiklik sosyal koruma yetersizliğinin tahmin edilenden çok yüksek olduğunu düşündürmektedir.

Dünya genelinde gerçekleşen birkaç büyük iş kazaları;

- Tarihteki en çok ölümlü maden kazası 1942 yılında Çin'de meydana geldi. Kaza sonucu 1549 kişi hayatını kaybetti. Madende gaz ve kömür tozu karışımının neden olduğu patlamada havalanma sisteminin kapanmasından dolayı karbonmonoksit zehirlenmesi yaşandı.

- Fransa'da 1906 yılında maden ocağında,kuyulardan çıkan yangının yol açtığı patlama sonucu 1099 kişi hayatını kaybetti.

- Japonya tarihinin en çok ölümlü maden kazası 1914 yılında oldu, 687 kişi hayatını kaybetti.

- 1963 yılında Japonya'da meydana gelen kömür tozu patlaması yaşandı ve karbonmonoksit zehirlenmesinden dolayı 458 madenci hayatını kaybetti, 833 kişi ağır yaralandı.

- Çin'de 1960 yılında metan gazı patlamasının neden olduğu kazada 684 kişi hayatını kaybetti.

- Birleşik Krallık tarihindeki en ölümlü maden kazası 1913 yılında kömür tozu patlamasından dolayı oldu. Bu felakette 439 kişi öldü.

- 1975 yılında Dhanbad yakınlarında patlama yaşandı Metan gazının alev alması sonucunda yaşanan patlamayla madenin çatısı çöktü, madeni su bastı. Bufelakette 372 madenci hayatını kaybetti.

- 19. yüzyılın en büyük maden kazası olarak tarihe geçen facia İngiltere'de yaşandı. İki ayrı patlama (grizu ve kömür tozu)yaşanan kazada 361 kişi hayatını kaybetti.

- ABD'de 1907 yılında grizu ve kömür tozu patlaması sonucu havalandırma sistemi çöktü ve 361 madenci  hayatını kaybetti. ABD'de Pemberton Fabrikası'nın yetersiz kaynakla yapılması sonucu çöktü ve 1860'ta yaşanan bu faciada 5 katlı fabrika çöktü ve 145 işçi hayatını kaybetti.

- New York'ta Triangle Shirtwaist giysi fabrikasında 1911'de çıkan yangın, 145 işçinin hayatına mal oldu.

- ABD'de Texas City kentindeki limanda 1947'de suni gübre yapımında kullanılmak üzere 2.300 ton amonyum nitrat bulunan kargo gemisinde çıkan yangın sonucu patlama gerçekleşti 400'den fazla kişi hayatını kaybetti.

- Hindistan'da  Amerikan ''Union Carbide''firmasının işlettiği tarım ilacı fabrikasında 1984'te çevreye 45 ton zehirli gaz sızdı. Sızıntının yayılmasıyla 2000 fazla kişinin ölümüne yol açtı.Sızıntının dolaylı olarak toplamda 15 bin kişinin ölümüne sebep oldu. 

- Meksika'da akaryakıt devi Pemex'te 1984 yılında akaryakıt enerji santralindeki sızıntının kompleksin yangın ünitesine yayılması sonucu 600 kişi hayatını kaybetti.

-  Bangladeş'te tekstil fabrikasında çıkan yangın sonucu 2012 yılında, 100'den fazla işçi hayatını kaybetti. Fabrikaya güvenlik lisansı verilmediği ortaya çıktı.

-  Bangladeş'te 2013 yılında dikiş makinelerinin tam kapasiteyle çalıştığı tekstil atölyelerinin bulunduğu 8 katlı bira çöktü.1000'den fazla işçi hayatını kaybetti.

- Suni gübre yapımında kullanılan amonyum nitratın depolanmasıyla ilgili yeterli güvenlik önemleri alınmadığı için ABD'de 2013 yılında patlama yaşandı. 15 kişi hayatını kaybetti, 160 kişi yaralandı.

Türkiyede Gerçekleşen Birkaç Büyük İşKazaları ve Analiz

-  7 Mart 1983 tarihinde Zonguldak'ın Armutçuk beldesindeki taş kömürü ocağında meydana gelen grizu patlamasında 103 işçi yaşamını yitirmiştir.

-  7 Şubat 1990 tarihinde Amasya'da,Yeni Çeltek Kömür İşletmesi'ne ait maden ocağında meydana gelen grizu patlamasında 3 işçi yanarak 65 işçi ise göçük altında kalarak hayatını kaybetmiştir.

- 1978 YIBA Çarşısı yangını bütan gazlı lambadan başlayan yangında aralarında YIBA çarşısı esnafının, öğretmenlerin ve meslek lisesi öğrencilerininde bulunduğu 49 kişi yanarak, dumandan zehirlenerek ya da can havliyle dışarı atlayarak olay yerinde can vermiştir.Olayda 100'den fazla kişide yaralanmıştır.

- 3 Temmuz 2012 tarihinde Samsun'un Canik ilçesinde yoğun yağmur yağışı nedeniyle ve  İki dere yatağı arasında yapılan TOKİ konutlarında sel sonucunda 4'ü çocuk 9 kişi yaşamını yitirdi.

ÖLÜM VE YARALANMA ORANLARI

Türkiye ölümlü iş kazalarında Dünyadaüçüncüsü,  Avrupa'da ise ilk sırada.Dünyada da çok büyük iş kazaları hep ihmaller sonucu meydana geliyor.

Türkiye'deki genel iş kazası sonuçları;

- İş kazası sayısı : 76.668
- İşçi sayısı 50 den az olan iş yerlerinde kaza sayısı : 49,712
- En çok iş kazası : 1-3 işçinin çalıştığı iş yerleri
- Bu kazalar sonucu ölüm sayısı : 810
- Bu kazalar sonucu sürekli iş göremezlik rapor sayısı : 1451
- En çok yaralanma bölgesi : El ve ayak
- İş günü kaybı : 2.221.767 gün/yıl
- En çok iş kazası saati : İşbaşından itibaren 1.saatte

Whatsapp ile ulaşın